Yine de teşhir, kadına dönük şiddete görünürlük kazandırıyor; böylece kadına dönük şiddetle mücadele bilince çıkıyor, kadınlar arası cesaret ve dayanışma gelişiyor diyebiliriz. O zaman da görünür kılmak üzerine düşünmemiz gerekir. Bir şeyin herkeslerce bilinmesi onun görünürlük kazanması demek değildir. Teşhir başlıklarıyla açılan sayısız sosyal medya hesapları, sayısız protesto çağrıları oluyor. Ancak oradaki fotoğrafta görünür olan, gösterilen şey kadının hapsedildiği bu erkek egemen dünyanın, kadın üzerindeki tahakkümün mekanizması araç ve kurumları, an’daki uygulayıcıları ve bütün bunlar arasındaki ilişkiden ziyade, mağdur ve kurban olan bir kadın figürden öteye gitmiyor. Devletin hukuk düzeninde yasalar suçlu-mağdur üzerinden işler. Bu hukuk burada da herhangi bir kesintiye uğramaksızın söylemini sürdürüyor. Gelinen noktada, şiddeti doğuran mekanizmaların görünür kılınmasından çok, kadınların kendisi, bedenleri, duyguları, yaşamları izlenen hale gelmeye başladı. Denklemi ezilenin ta kendisi, ortaya koyduğu politik mücadele ile kurmadığı sürece ezilenler mağdur/kurban olarak ancak bir magazin nesnesi olurlar. Denklem ne zaman ki ezilenlerin mücadelesi ile yeni baştan kurulursa, o vakit nesne, politik özneye dönüşür. Tam da bu noktada politik mücadele imdadımıza yetişir.
Read More